Şoke eden itiraf: Eşimle el ele, ağlayarak boşandık!

Ünlüler dünyasında Bodrum denince akla gelen ilk isimlerden olan, Yunan müziğinin başarılı sesi Fedon Kalyoncu, Müge Dağıstanlı ve Yelda Kırçuval’ın sunumuyla TV 8’de izleyici ile buluşan ‘Aramızda Kalmasın’ programına konuk oldu.

1968’de Eda Kalyoncu ile dünyaevine giren ve iki çocuk sahibi olan ünlü isim, canlı yayında şoke eden bir itirafta bulunarak gençliklerinde bir dönem eşi ile boşandıklarını, ancak sonra yeniden bir araya geldiklerini anlattı.

İşte Fedon’un açıklamalarından satır başları…

“EL ELE BOŞANMAYA GİTTİK”

Çok genç yaşta, İstanbul gibi bir yerde, 21 yaşında evlenirsen; bir müddet sonra gözün birazcık dışarılarda oluyor. Bu mesleğe başladıktan sonra bir ‘Ne oluyoruz?’ oldum. Baktım ki ben yanlış bir yolda gidiyorum, eşime ‘Ben seni üzmek istemiyorum, boşanalım’ dedim. Eşimle el ele ağlayarak gidip boşandık. Boşandıktan sonra belirli bir zaman boşanmış bir erkeğin yapması gereken şeyleri yaptım.

“Bir ara adam değildim. Yakışmıyordu Eda gibi bir kadına bunları yapmak. İyi bir koca, iyi bir sevgili olamadım ama iyi bir babayım. Üç-dört yıl sonra Eda ile tekrar bir araya geldik. Bir gün arabayla giderken bir baktım eşim bebek arabasıyla… Yanında da kızım ve oğlum. ‘Ben ne yapıyorum?’ dedim. Kendimden utandım. Biz ayrıyken benim ilişkilerim oldu ama eşimin hiç olmadı. Olsaydı yıkılırdım.”

“EŞİME ÇOK HAKSIZLIK ETTİM”

Eşime çok haksızlık ettim. Vicdan azabı yaşıyorum. Çocuklarımız olduğu için Eda ile her hafta görüşüyorduk. Evinin anahtarı da vardı bende ama bir gün eşimin kapısını çaldım. ‘Eda ben geldim’ dedim. O da ‘Hoş geldin’ dedi. Barıştık. Bu vicdan azabından kopamıyorum. Çok hatalar, çok yanlışlar yaptım. Şimdi 80 yaşındayım, tapıyorum karıma.

“İnsana vicdan azabı gerekiyor. ‘Nasıl telafi ederim yaptıklarımı?’ diye düşündüm. 62 yıldır kazandığım bütün mal varlığımı eşime verdim. Neyim var, neyim yok eşimin. Hepsini karımın üstüne yaptım. Benim üstüme sadece bir araba var. Bazı arkadaşlarım ‘Senin sağın solun belli olmaz, ayrılırsanız sürünürsün’ dediler. ‘Sürüneyim’ dedim ya. Olması gereken bu. Ben Eda olsam, benimle evlenmezdim!”